Aslında NASA’nın açıklama yazılarında anlattığı gibi en son bulunan bir gezegen yoktur. Yedi adet gezegen vardır. Bu gezegenlere daha isimleri verilmemiştir. Fakat gök ada’nın ismi verilmiştir. Gök ada’nın ismi “TRAPPIST-1 System” olarak NASA kaynaklarında geçmektedir.
Bu gezegenlerde yaşam var mı?
Bu konuyla ilgili henüz kesin bir şey olmasa da “TRAPPIST-1’in” düşük kütleli ve soğuk bir yıldız olduğu düşünülüyor. “TRAPPİST-1” gezegenlerinin bazılarının sıcaklığı ve atmosfer basıncı olduğu için bu gezegenlerde yaşanabileceğini veya yaşayanların olduğu düşünülüyor. NASA bu konuda kesin bir açıklamada bulunmasa da söyledikleri ve gösterdikleri bu konuda bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Dünyaya benzeyen gezegen
Bu gezegenlere henüz isim verilemedi demiştik. Peki, birbirinden nasıl ayırıyorlar. Tabii ki bu gezegenlere (a, b, c) gibi harf kodları verilmiştir. Güneş’e en yakın gezegen “a” en uzak gezegen ise h’dir. Bizim dünyamıza benzeyen gezegen ise “a” ve “h” nin ortasındaki gezegendir. Yani 4. gezegen olan e gezegenidir. Dış görünüşü bakımından Dünya’mıza benzetilen bu gezegende suyun havanın ve atmosferin var olduğu düşünülüyor. Fakat gezegenin görüntüsüyle Dünya’mız karşılaştırıldığında “Bu gezegende kara yoktur.” kanısına varılıyor.
E gezegeninde kara yok mu?
Bazı gök bilimciler “TRAPPIST-1” sisteminin Dünya’ya çok uzak olduğu için gezegenin karasının gözükmediğini düşünüyor. Buna kanıt olarak da gök bilimcilerin bu sistemi ilk bulduklarında elde etmiş oldukları görüntülerin, biz insanlara gösterilenden çok daha küçük olduğunu iddia etmişlerdir. Yani bu görüntünün bilgisayar ortamında büyütülürken kalitesinin de pixel oranıyla düştüğünden dolayı renklerin kaybolduğunu savunmuştur. Gerçekten akla yatar bir açıklama olması ve bunu anlatan kişinin gök bilimci olması NASA’daki insanları bu fikrin gölgesine çekmiştir. Sonuç olarak bu gezegende kara olup olmadığı daha kesinleşmemiştir.